Hani anneannelerimizden, babaannelerimizden yadigâr kalan şeyler vardır; belki bakır bir tencere, oyalı bir tülbent, yılların, anıların sindiği maun bir sandık, kimi zaman da kokusunu ve tadını aldığınızda sizi geçmişin en güzel anlarına götüren bir tarif… İşte bu tarifte öyle. Benim elleri gül kokan anneciğimden bana kalan onca şeylerin arasında en sevdiğim. Bu kış zamanlarına yakışan kokulu bir kuru sebze yemeği..

Bir yerde okumuştum. Dilimizde bulunan tat reseptörleri 7 yılda bir yeniden yapılanır ve tadından hiç hoşlanmadığınız bir yemeği bu 7 yılın sonunda çok sevebilirmişsiniz. Sanırım benim durumumu bu bilimsel bilgi açıklıyor 🙂 Ben patlıcanın ne kurusunu ne dirisini öyle diyeyim size 🙂

Ama bir gün bir şey oldu ve ben bu yemeğin meftunu oldum. Bu yemeği pişirirken mutfağınız o kadar lezzetli o kadar enfes kokacak ki, camınızda oluşan o buğuya sarılmak isteyeceksiniz..

Biz annemle yazdan kendimiz kurutuyoruz sebzelerimizi, siz güvendiğiniz bir aktardan alabilirsiniz.

Eğer olur da bir gün bu yemeği mutfağınızda denemek isterseniz, kokusunu duyduğunuzda hissettiğiniz duyguya ve geçmişinizden size yadigâr kalan o güzel anıya sımsıkı sarılın…

Malzemeler;

  • -Yarım su bardağı kuru patlıcan
  • -Yarım su bardağı kurutulmuş domates
  • -Yarım su bardağı kurutulmuş biber
  • -Yarım su bardağı kurutulmuş kabak
  • -1/2 yemek kaşığı biber salçası
  • -1 küçük boy kuru soğan
  • -1-2 diş sarımsak
  • -4-5 yemek kaşığı zeytinyağ
  • -1/2 su bardağı ılık su
  • -tuz, karabiber, kırmızı pulbiber
  • -Kuru sebzeleri yumuşatmak için 4-5 su bardağı kaynamış su

Yapılışı;

-Yıkayıp tozunu aldığımız kuru sebzeleri kaynattığımız suda haşlayalım.

-Derin bir tencerede küp küp doğradığımız soğanları ve sarımsakları kavuralım.

-Kavurduğumuz soğanların içine salçamızıda ekleyip eriyene kadar kısık ateşte kavurmaya devam ediyoruz.

-Haşlanan sebzeleri (domates kurularınız çok büyükçe bir kaç parçaya bölebilirsiniz) salçalı karışıma ekleyip baharatlarla birlikte biraz daha kavuruyoruz.

-Birbiriyle özleşene kadar kavurun ve üzerine ılık suyunuzu ekleyip kısıt ateşte kapağı kapalı pişmeye bırakalım.

-Sebzeler yumuşayınca ve suyunu hafif çekince ocaktan alabilirsiniz.

Afiyet Olsun! ♡

Geçtiğimiz Nisan ayında Selimiye’de Swan Lake Boutique Hotel’de çok hoş bir workshopa katılmıştım. Aklımda kalanlar sadece Selimiye ve o müthiş tatlı otel değildi… Otelde tattığımız lezzetlerde en az workshop kadar iz bırakmıştı bende.

Workshopun sahibesi (Damy’s Kitchen), Oteli neredeyse biz katılımcılar için ayırtmıştı. Gittiğimiz mevsim gereği henüz sezonu açmamıştı Otel ve konaklayanlar sadece bizlerdik. Hâl böyle olunca sanki ailemizle birlikteymişiz gibi oldu 🙂

O hafta sonu mutfak ekibi ve mutfakla iç içeydik. 🙂 Otelin sahibi Muzaffer Bey’in misafirperveliğiyle birlikte unutulmaz bir deneyim yaşamış oldum. O deneyimin sonunda bana kalan çok güzel arkadaşlıklar, ne zaman gitsem kapısının bana açık olacağını umduğum Swan Lake Hotel ve bu enfes meze 🙂

Yemeklerimizi yapan aşçımız bu tarifi benimle paylaşırken “abla bu otlar bizim buralarda yetişir. Tarifi versemde yapamazsın ki!” dediğinde benim Giritlili bir ailenin gelini olduğumu bilemezdi tabiki 🙂 Eşimin ailesi yıllar önce Giritten göçetmiş. Girit yemekleri bir başkadır. Dağda, bayırda ne kadar yetişen ot varsa bilir, aynı zamanda efsanede pişirirler. O yüzden tatlı aşçımızın söylediği otları Antalya’nın köylü pazarında bulmam kaçınılmaz oldu.

Eğer sizinde bu otlarla yolunuz bir gün kesişirse, umarım bu mezenin tarifi başucunuzda olur. Zira çok beğeneceksiniz..

Malzemeler;

  • Yarım kilo Turp Otu
  • Yarım kilo Cibes Otu
  • Yarım kilo Hardal Otu
  • Bir diş sarımsak
  • Küçük Boy soğan
  • Bir tane kapya biber
  • Bir küçük boy havuç
  • 3 yemek kaşığı zeytinyağ
  • Otları haşlamak için temiz su
  • Tuz, karabiber, acı pul biber, toz kişniş.

Yapılışı;

-Önce akan suyun altında otları temizlenene kadar yıkıyoruz.

-Yıkadığımız otları derin bir tencereye alıp üzerlerini geçecek kadar temiz su ekleyip kısık ateşte haşlamaya bırakıyoruz. Rengi çok koyulaşırsa suyunu değiştirebilirsiniz.

-Ayrı bir tavada küçük küçük doğradığımız soğanları ve sarımsakları zeytinyağında kokuları çıkana kadar kavuruyoruz.

-Sonra ince ince doğradığımız kapya biberleri de kavrulan soğanların içine alıp kavurmaya devam ediyoruz.

-Son olarakta rendelediğimiz havuçları tavaya alıp işleme devam ediyoruz.

-Haşlanan otlarımızı küçük küçük doğrayıp tavada kavrulan sebzelerimizle birleştiriyoruz.

-Tüm baharatları da ekleyip bir kaç dakika daha kavurup ocaktan alıyoruz.

-Fırında önceden ısıttığımız toprak kaplarda servis yapabilirsiniz.

Afiyet olsun! ♡

Soslu Makarnalar, efendime söyleyeyim salata sosları benim en ama en sevdiğim yiyeceklerdir. Hele ki şöyle güzel akışkan makarna sosları. Üff..:) Vegan Beslenmenin detaylarını araştırdıkça hep karşıma aynı şey çıktı. “Kaju”! Bilenler çok iyi biliyordur zaten onun hünerlerini, benim mesajım yeni vegan beslenmeyi öğrenmeye çalışanlarda 🙂 alış veriş listenize bol bol çiğ kaju ekleyeceksiniz.

 

 

 

 

 

Bir gece önceden kajuyu ıslatmanız yeterli olacaktır. Eğer ıslatmayı unuttuysanız tarife başlamadan önce kaynamış suyun içinde en az yarım saat, tercihen bir saat, bekletmeniz. Böylelikle kajunuz çabuk parçalanacak ve kremamsı olacaktır.

Son olarakta kajuyu blenderda çekmek oldukça emek ister. Sık sık makinayı durdurup kenarlarını sıyırıp karışıma eklemek gerekir. Blenderınız ne kadar güçlüyse o kadar güzel ve hızlı sonuç alacaksınız. Lezzetli bir makarna yapmaya hazır mısınız?

 

 

 

Malzemeler:

  • . 1 Orta Boy Kuru soğan
  • . 1 adet domates
  • .Bir kaç diş sarımsak
  • .1 Tane kırmız kapya biber.
  • .1/2 paket barilla pipette
  • .1 cup çiğ kaju (240 gr)
  • .2 yemek kaşığı zeytinyağ + 1 yemek kaşığı sebzelerin üzerine
  • .yarım limon
  • .Tuz
  • .Karabiber
  • .Acı pul biber
  • .fesleğen

Yapılışı;

-Öncelikle fırınınızı 180° alt üst fanlı çalıştıralım.

-Fırın tepsisine yağlı kağıdı serelim. Üzerine dörde böldüğümüz soğanları, sarımsakları, doğradığımız biberleri dizelim.

-Üzerlerine tuz, karabiber, kırmızı biberi ve zeytinyağını gezdirip önceden ısıttığımız fırına verelim.

-Sebzeler yumuşayana kadar, benimkiler 30 dakika sürdü, pişirelim. Burda dikkat etmemiz gereken nokta eğer çok pişirirseniz özellikle biber ve soğanlar kuruyabilir.

-Pişen sebzeleri fırından çıkarıp ılımaya bırakalım.

-Bu sırada makarnamızı haşlayalım. Makarnamız piştikten sonra güzelce nişastasını suya salmış makarna suyundan 1/2 cup (120 ml) ayıralım.

-Blenderınıza önce önceden ıslattığınız kajuyu, sonra fırında pişirdiğiniz hala ılık olan sebzeleri,  (domateslerin kabuklarını soyabilirsiniz piştikten sonra), makarna suyunu, limon suyunu, zeytinyağnı ve baharatları ekleyip kıvam alıncaya kadar çekelim.

-Eğer sulu bir sos istemiyorsanız makarna suyunu kontrollü şekilde koymanızı öneririm.

-Pürüzsüz bir kıvam alan sosunuzu makarnanızla karıştırabilirsiniz.

-Üzerine isterseniz yeşil soğanla, isterseniz keten tohumu ile süsleyip servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun.